Hayal Kırıklığı?

Hayal Kırıklığı

Hayal kırıklığı verdiğimiz emeklerin karşılığını alamadığımızda duyduğumuz üzüntüdür aslında. Bir şeye, bir işe veya bir kimseye emek verdiğimizde ama bu emeğin karşılığını alamadığımız da yaşadığımız bir duygudur.

Uzun zamandır bu kadar güçlü bir hayal kırıklığı yaşamıyordum ya da belki de aslında uzun zamandır bir hayal kırıklığı içindeydim ama bu yaşadığım sanki hayal kırıklığı değil de arkamdan bıçaklanmaktı aslında, evet bazı şeyler çoktan bitmişti benim için, bunca zamandır olduğum yerde beklememin nedeni bu neden – sonuç ilişkisinde beni hayata en çok bağlayan canımdan bir paçaydı.

Her ne kadar bulunduğum konum beni tüketse de orada olmalıydım onun yanında yalnız kalamazdı bana ihtiyacı vardı, bırakıp gidemezdim. Bu yüzden dayandım bunca zaman kendimden ödün verdim, kendi doğrularımdan beni ben yapan her şeyden…

Ama günün sonunda ne mi oldu, büyük bir hayal kırıklığı… Kızdım hiç olmadığı kadar. Biri sizin hayattaki en önemli parçanıza önem vermese, gerektiği gibi davranmasa ve davranışları sizin canınızı acıtsa ne yaparsınız. Evet, evet bu şey onun da en önemli parçası olabilir ama bu durum sonucu değiştirmiyor. Günün sonunda nefret edersiniz değil mi?

Evet günün sonunda bende nefret ettim işte, tabi bu bir an da olmadı, zamanla olan bir şey bu, ilk başlarda Dünyada en çok değer verdiğim kişiydi kendisi. Bunca zaman yaşadığım süre boyunca hayatımdaki birçok kişinin önüne geçmişti bir anda…

Ama şunu bilin eğer bir kişiye, gereğinden fazla değer verirseniz, kendinizden ödün verirseniz, günün sonunda her zaman kaybedersiniz. Hiçbir şey ve hiç kimse kendimizden daha değerli değildir. Ama insan oğlu ne kadar bu sorunun cevabını bu şekilde bilse de, günün sonunda bile bile yanlış yapar ve bu yanlışı yapmaya devam eder ta ki o kişinin kendisini tüketip bitirdiğinin farkına varana kadar işte bu durum sizi tüketip bitiren karşınızdaki kişinin narsist oluşudur.

Narsistler ilk olarak hayatınıza girdiğinde hayatınızdaki en mükemmel insan olarak gözükürler. Çok düşüncelidirler, her işi, her şeyi gereğinden fazla yaparlar hatta dersiniz ki bir insan bu kadar ince düşünemez herhalde. Sizin için kendinden ödün verdiğini bile görürsünüz. Ama olay bir noktaya kadardır aslında, amaç sizi ele geçirmekti, kendi isteklerini yaptırabilmek için.

Bunun için kendilerine güler yüzlü, fedakâr ve iyi niyetli kişileri seçerler ve ilk zamanlar kendileri de bu şekildedir aslında. Size yaptığı güzelliklerin hep karşılığını daha fazla olarak vermeye çalışırsınız altta kalmamak adına. Şimdi bunun neresi yanlış diyebilirsiniz, hayatta böyle değil midir? Sevdiklerimizle bir şeyleri paylaşmak, sevdiklerimiz insanlar için güzel şeyler yapabilmek.

Evet aslında her insan sevdikleri için güzel şeyler yapmak ve yaptığı güzel şeyleri sürdürebilmek ister.

Sonuç olarak sevdiklerimizin mutluluğu bizim de mutlu olmamızdır bu hayatta. Ama günün sonunda kendimizden ödün verdiğimiz halde sevdiklerimiz bu durumu görmüyor ve hep daha fazlasını istiyorsa, bu durum karşımızdaki kişinin narsist biri olduğunun kanıtıdır. Çünkü narsistler sizi avucunun içine aldıktan sonra sizden yaptıklarının daha fazlasını isterler. Siz ilk etapta durumun farkına varmazsınız amacınız değer verdiğiniz kişi ile mutlu olmaktır. İşte bu yüzden kendinizden ödün vermeye başlarsınız yeniden mutlu olabilmek için onun ilgisini beklersiniz yeniden, fakat o size ilk zamanlardaki ilgiyi tam olarak hiçbir zaman göstermez sizden hep daha fazlasını bekler, hayatı kolaylaştırırsınız onun için, fakat tek odağın kendileri olmasını isterler. Maddiyat narsistler için her şeydir. Günün sonunda sizden alamadıklarını hırsızlıkla bile alabilirler evet yanlış duymadınız. Hani ilk başlarda yere göğe sığdıramadığınız o kişi, dürüst ahlaklı mükemmel, sizin için kendisinden ödün veren o kişi, sizden alamadıkları için günün sonunda hırsızlık bile yapabilir sizin olanı çalabilir bu 20 yıllık birikiminizde olabilir…

Narsistler çok tehlikelidirler, kendilerine çevresindeki en parlak mumu seçerler ve mumun ışığınla beslenerek mumu eritip bitirirler.

Eğer durumun farkına varmazsanız günün sonunda yok olup gidersiniz ve narsistler sizden artık bir şey alamayacağının farkına vardıklarında sizi terk edip giderler.

Peki Narsistler neden korkarlar; “narsistler kendine güvenen bütün manipülasyonlarına rağmen ayakta dimdik durabilen, kendi isteklerini, ilgilerini, hobilerini, bütün zorlamalarına rağmen sürdürebilen ve her ne koşulda olursa olsun kendi öz bakımlarını önemseyip harekete geçen onda takılıp kalmayan, kişilerden korkarlar.” Burada yazdığım cümleler aslında bir psikoloğun düşünceleri tamamen sosyal medyada karşıma çıkan bir psikoloğun düşüncesini sizlerle paylaştım.

Ve Freud’un da dediği gibi kalbinizle düşünmeyi bıraktığınız anda mantığınız ile düşünmeye başlarsınız.

Bir insanı yıllarca tanıyamayabilirsiniz, her gecen gün karşımızdaki birinin yeni bir özelliğini keşfederiz bu gayet doğal; bu kötü olabilir, iyi olabilir ve her insan kötü özelliklerini olabildiğince çevresinden saklarlar bunu hepimiz yaparız, insan oğlunun doğasında olan bir davranış fakat bir insanın gerçek yüzünü, kalitesini ancak artık menfaatleri bittiğinde anlarız.

Her şey bittiğinde evren ve karma herkese hak ettiğini verecektir.

Ve Bazen bazı kişiler için son bir konuşmaya ihtiyacın yok! Sana yapılan saygısızlık, onca fırsat verdiğin ancak değeri bilinmeyen anlar, günlerce düşündüğün zaman, akıttığın göz yaşların bunlar zaten son kez deyişinin sayfayı kapatmış hali…

Alican HAZIR

Yazar Hakkında

36 Yaşında İzmir doğumlu İstanbulda yaşıyor Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans ve Okan Üniversitesi Bilgisayar Mühendisi mezunu. ISTKA, ve Huawei Telecominication de Yazılım Geliştirici olarak çalıştıktan sonra, kariyerine Freelancer Yazılımcı olarak devam etti. Şuan kurumsal şirketlere yazılım ve seo danışmanı olarak hizmet veriyor. Lost Ajans ve Alican Design'ın kurucusu, Atölye Noktası'nın kurucu ortağı ayrıca birde artık Kırmızı Koltuk YouTube Kanalı var :)

Benzer yazılar