Chiron’un Hikayesi

Bugüne kadar yazmayı çok isteyip nedense bir türlü yazamadığım mitolojik hikayedir yıllarca birbirinden farklı kaynaklardan duyduğum hikâye. Neredeyse her kaynakta ufak tefek farklılıklar mevcut ama başlangıç her zaman aynı şekilde başlar.

Chiron yunan mitolojide at adam diye bilinir. Şiron diye okunur. Yasak aşkın çocuğudur Chiron mitolojide yer alan ilk at adam diye geçer ve centaur türünden gelir. Üst bedeni insan, bedeninin alt kısımı ve bacakları at şeklindedir.

Chiron zaman tanrısı Kronos ve Su Perisi Philyra’nın yasak aşkından doğmuştur aslında. Kronos karısı Rheia’nın kıskançlığında korktuğu için at şekline girmiş ve Philyra ile bu şekilde birlikte olmuştur.

Yarı at – yarı insan şeklinde doğan Chiron annesi tarafından reddedilir ve bir mağarada terk edilir. Yunan mitolojisinde Philyra’nın tanrılara nasıl bir yaratık doğurdum diye haykırması sonucu oğlunun görüntüsünden rahatsızlık duyarak chiron’u reddederek terk etmesi ile hikaye başlar aslında.

Kimi hikayede Tanrılar tanrısı Zeus Chiron’u kabul edip; eğittiği, kimi hikâyede ise savaş tanrısı Zeus’un oğlu Apollon’un Chiron’u bularak eğittiği söylenmektedir.

Evet Chiron yasak aşktan doğan ve annesi tarafından istenmeyen ve reddedilen çocuktur.

Fakat tanrılar tanrısı Zeus onu kabul etmiş ve Zeus’un oğlu Apollon onu her konuda yetiştirmiş olarak görülür, kısacası Tanrı Appollon, Chiron’u büyütür.

Zeus; Chiron’a özelliklerinin bir kısmını bahşetmiştir.

Chiron; Zeus’un oğlu savaş tanrısı Apollon tarafından neredeyse tüm alanlarda eğitilir.

Chiron sanat, müzik, bilim, felsefe, ahlak, erdem, hekimlik, astroloji ve savaş alanlarında eğitilir. Günün sonunda Apollonun bile onun bilgeliğine başvurduğu söylenilir.

“O müzik yaptığında gökyüzündeki yıldızların bile durup ona kulak verdiği söylenir.”

Chiron antik Yunanca’da ‘’maharetli eller’’ anlamına gelir. Kendini yaşamın anlamını bulmaya adadığı için, aynı zamanda iyi bir astrolog ve iyi bir de kahindir. Zekâsı, onuru ve bilgisiyle Olympos’un da yakinen ilgisini çeker. Tanrılar, çocuklarını eğitmesi ve kaderleriyle yüzleşmelerinde yardımcı olması için Chiron’a gönderirler kısaca Chiron çok iyi bir eğitmendir.

Asklepios, İason, Akhilleus ve Herakles eğittiği bilinmektedir. Heraklaes namı değer Herkül olarak bilinir. Chiron’un en büyük dostlarından biridir. Akhilleus ise aslında Aşil’dir Aşil’in Truva savaşını kazanmasının ardında Chiron’un eğitmenliğinin olduğu bilinir.

Aşil’i mükemmel bir savaşçı ve Asklepios mükemmel bir hekim, şifacı olarak yetiştirmiştir.

Kısaca Chiron, Zeus’un yer yüzünde vücut bulmuş halidir, en az Zeus kadar şanslı, en az Zeus kadar çapkın ve Zeus ve oğlu Apollon kadar savaşçı biridir ve her ne kadar centaur soyundan gelsede diğer at-adamlar gibi ilkel ve barbar değildir. Tanrı soyundan geldiği ve tanrılar tarafından yetiştirildiği için aksine çok nazik ve kibar olarak bilinir.

Chiron terk edilen biri olarak her ne kadar günün sonunda şanslı olarak gözükse de bir gün Herakles ile yani Herkül ile bir kavgaya karışır. Kavgada Herkül’in çok sarhoş olduğu için hedefi tutturamayıp zehirli oklardan birini yakın dostu Chiron’a isabet ettirdiği söylenir.

Ölümcül olan Zehirli ok Chiron’un bacağına saplanmıştır. Ama Chiron ölümsüzdür ölemez fakat büyük acılar çekmektedir. Chiron her ne kadar çok iyi bir şifacı olsa da kendi yarasını bir türlü iyileştiremez kendi yarasını iyileştirmeye çalıştığı yolculukta birçok hastalığın şifasını bulmuş ve daha birçok kişiye yardımcı olmuştur. Fakat Chiron acı çekmeye devam etmektedir. Tanrılar Chiron’un haykırışlarına acılarına kulak verir ve onun ölümsüzlüğünü elinden alırlar. Prometus Olmpos dağından getirdiği ateşi Chiron’a verir ve Chiron ölümsüzlüğünü Prometus’a bahşederek ölümlü olmayı seçer.

Tanrılar tanrısı Zeus Chiron’un ölümünden dokuz gün sonra gökyüzünde YAY takım yıldızına, Chiron’u yerleştirerek onu ölümsüz kılar.

Chiron astronomik olarak Satürn ile Uranüs yörüngeleri arasında dolaştığı için bir ara kapı yada bir geçiş tüneli gibi anlamlandırılır. Chiron’un sembölü ise bir anahtara benzetilir. Anahtar hem açma hem de kapatma gibi çift işlevi olan bir semböldür. Aynı zamanda anahtar taşıyıcısına sorumluluklar yükler. Kişiye özgürlüğün kapısını açabileceği gibi kişiyi bir alana kitleyip hapsedebilir de…

Anahtar bir sandığa erişip gizli hazineyi açığa çıkarabileceği gibi Pandora’nın kutusunu açıp karmaşaya da yol açabilir. Bir sırrı saklayabileceği gibi ortaya saçabilir de… Dolayısıyla anahtar kullanıcısının bilinç düzeyine göre olumlu ve olumsuz işlev görebilir.

Chiron Astrolojide Yay Burcunu simgeler ve bir yay burcu olduğum için ben bu hikayeyi çok severim ve hiçbir burcunda yay burcu kadar derin bir hikayesi yoktur aslında…

Yazar Hakkında

36 Yaşında İzmir doğumlu İstanbulda yaşıyor Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans ve Okan Üniversitesi Bilgisayar Mühendisi mezunu. ISTKA, ve Huawei Telecominication de Yazılım Geliştirici olarak çalıştıktan sonra, kariyerine Freelancer Yazılımcı olarak devam etti. Şuan kurumsal şirketlere yazılım ve seo danışmanı olarak hizmet veriyor. Lost Ajans ve Alican Design'ın kurucusu, Atölye Noktası'nın kurucu ortağı ayrıca birde artık Kırmızı Koltuk YouTube Kanalı var :)

Benzer yazılar